SPORA BAŞLAMA VE ÇOCUKTA SPORUN ETKİSİ
Günümüzde spora başlama yaşı giderek düşmektedir. Bu nedenle sporda branş seçme gibi
konularda çocuklardan çok aileler ön plana çıkmaktadırlar. Bu aşamada çocuğunuzun
istekleri çok açık olmayabilir. Küçük yaştaki çocuklar için sporda hedef diğerlerinden daha iyi
olmak ve sonuç elde etmek değildir. Çocuğun içgüdüsel olarak benimsediği bu yaklaşım
doğru ve sağlıklı olan düşünce tarzıdır. Çocukta yaş büyüdükçe özellikle ergenlik döneminde,
hem içsel (başarılı olma ihtiyacı, arkadaşları arasında iyi bir sosyal konum vb.) hem de dışsal
faktörlerin (maddi ve manevi ödül kazanma isteği, aileyi ve antrenörü mutlu etme çabası)
devreye girmesiyle sonuç gitgide daha da büyük önem kazanmaya başlar. Bu dönemde
ailelerin yaptığı en sık hatalardan bazıları; çocuğu diğer arkadaşlarıyla karşılaştırmak, çocuğa
gerçekçi olmayan hedefler belirlemek ve destek vermeden o hedefe ulaşması konusunda
baskı yapmak, anne-babanın çocukluğunda yapamadığı veya başarılı olamadığı konuları
çocuğun yapmasını istemek vb.dir. Zaman zaman antrenörler de bu yanlışa düşerek sadece
sonuç odaklı sporcular yetiştirmektedirler. Ailenin ve antrenörün bu gibi yaklaşımları çocuğu
süreçten uzaklaştırarak sonuca iter. Maalesef birçok branşta sporun amacının sadece sonuç
almak oluğunu sanan birçok çocuk ve genç sporcu var. Oysa sağlıklı olan ve benim gibi spor
psikologlarının önerdiği yol; içsel motivasyon kaynaklarını harekete geçirip sürece
odaklanılmasıdır. Ne gariptir ki; sürece odaklanıldığı zaman sonuç daha kolay ve eğlenceli bir
şekilde gelmektedir.